0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Yetim, öksüz çocuk bahtın açık olsun!

Bugün hemen hemen tüm gazetelerin manşetleri, köşe yazıları cumhuriyetimizin 96. yılı üzerine yazıldı! 

29 Ekim 1923’e nasıl gelindiğini yeterince anlatamadığımız, anlayamadığımız ve idrakine varamadığımız için de ne yazık ki, cumhuriyetimizin kıymetini bilemedik! 

Hadiselere sonuçtan geriye doğru ya da başından sonucuna doğru bakamazsak, neticenin anlamını ve değerini ya da değersizliğini anlayamayız, idrakine varamayız! 

9 Ocak 1792 tarihinden sonra neler yaşandı, yaşananlar nelere mal oldu, nelerimizi kaybettik de 29 Ekim 1923’e gelindi, 29 Ekim 1923, neden çok kıymetli bunu anlayıp, anlatıp idrakine varamadığımız için, acılarda ortak olanlar bugün ayrışmanın arifesine gelmiş bulunmaktalar! 

Özellikle de Trablusgarp ve Balkanlar’da yaşananlara baktığımızda görüyoruz ki, 29 Ekim 1923’e kolay gelinmedi, canla başla 29 Ekim 1923’te doğacak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anası yaşatılmaya çalışıldı! 

Nasıl mı? 

1911 yılında Trablusgarp’ta Millî Mücadeleyi başlatmak için bir avuç subay Trablusgarp’a gider, kimlerdir bunlar: Mustafa Kemal ve Enver Paşa’nın yanı sıra, Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Paşa (Killigil), Halil Paşa, Fuat Bulca, Nuri Conker, Ali Fethi Okyar, Nazmi Bey, Ömer Fevzi Mardin, Kara Kemal, Rauf Orbay, Kuşçubaşı Eşref, Yakup Cemil, Hacı Selim Sami, Abdürreşid İbrahim, Ali Çetinkaya, Sadık Bey, Çerkez Reşit Bey, Mim Kemal... 

İlk iş olarak yerli halktan milli mukavemet gücü kurmak için işe koyulurlar, önce 500 kişi başlarlar, sonrasında 2000’in üstünde bir sayıya ulaşırlar! 

Silah alacak paraları yoktur! 

Ne mi yaparlar? 

Enver Paşa Trablusgarp’ta para basar, o paralarla silah alırlar ve vatan için mücadele ederler! 

Ne hazindir ki, dünün PKK’sı devreye sokulur ve Balkanlar karışır! 

Çaresiz bu kadro, Balkanlar için Trablusgarp’tan ayrılıp Balkanlar’a yola çıkar! 

Gümülcine’nin de geri alınmasıyla burada Garbi Trakya Hükümet-i Muvakkatesi adıyla Batı Trakya Geçici Hükümeti kuruldu. Başkanlığına da Salih Hoca getirildi. Türk çetelerinin Batı Trakya’daki faaliyetlerinden Batılı devletler rahatsızlardı ve Osmanlı yönetiminden Meriç Nehri ötesindeki faaliyetlerini sona erdirmesi bölgedeki askerlerini çekmesi yönünde baskı uygulamaya başladılar. Bunun neticesinde Osmanlı hükümeti bölgede bulunan Türk kuvvetlerine çekilme emrini vermek zorunda kaldı. Türk birliklerinin geri çekilmesi demek, bölgenin Bulgarlara ve Yunanlara bırakılması demekti. Halkının tamamına yakını Müslüman Türk olan bölgenin terk edilmesini kabul etmeyen birlikler, Osmanlı devletiyle tüm bağlarını kopararak 12 Eylül 1913’te Batı Trakya Türk Cumhuriyeti adıyla bağımsız bir devlet kurduklarını dünyaya ilan etti. Başkenti Gümülcine olan bu yeni Türk devleti, rejim olarak cumhuriyet rejimini benimsemişti. Bu devlet 1918’de güneybatı Kafkasya’daki Türk Cumhuriyetinden 5 sene önce, Türkiye’den ise 10 yıl önce cumhuriyet rejimini benimseyen ilk Türk devleti olarak tarihe geçti.  Batı Trakya Türk Cumhuriyeti ülke sınırlarını belirledikten sonra, siyah, yeşil ve beyaz renkleri içeren ay yıldızlı bir bayrağı kabul etti. 

Batı Trakya Türk Cumhuriyeti'ne ise 25 Ekim 1913 tarihine kadar bölgeyi Bulgarlara teslim etmeleri için süre tanındı. 55 gün bu varlığını sürdüren bu devletin toprakları İstanbul’dan gelen Albay Cemal Bey’in gözetiminde Bulgar kuvvetlerine teslim edildi! 

Hülasa, 29 Ekim 1923’te doğan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yaşatılmaya çalışılıp doğumda ölen ananın kucağına verilmiş bir evlattır! 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti yetimdir, öksüzdür! 

Tıpkı, milletinin peygamberi Mustafa (sav), kurucusu Mustafa gibi... 

Şimdi, o evlat büyüdü ve 96 yaşına geldi, bu yaş, devletler hayatında çok da genç bir yaştır! Hele hele soyunda uzun yaşayan dedeleri olan devletler için çocuk denecek bir yaştır, 96 yaş! 

Lakin, şu unutulmamalıdır ki, bu çocuk dünün Batı Trakya Türk Cumhuriyeti gibi kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni 36 yıldır (15 Kasım 1983) yaşatmaktadır! 

Şunu görmek mecburiyetindeyiz, dün Trablusgarp, Irak, Suriye, Balkanlar’da ne yaşanıyorsa bugün yaşananlar da dünün devamıdır! 

Bir fark var, bugün 96 yaşındaki genç dünden daha güçlü! 

Bahtın açık olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti…  

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX